Böğürtlen'nin Faydaları
Kanser savaşçısı böğürtlen Böğürtlenin içinde bulunan ellagik asit, antikansorojen madde olarak biliniyor. Onkolog Prof. Dr. Erkan Topuz, Amerika'da hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde böğürtlenin kanser ve tümör hücrelerinin gelişimini engellediğinin, hatta küçülttüğünün tespit edildiğini söylüyor. Ellagik asit, böğürtlenin yanı sıra, çilek, üzüm ve ahududunda da bulunuyor. Topuz, günde bir avuç böğürtlen yenilmesini tavsiye ediyor. Böğürtlenin bir özelliği de dondurucuya konulabilen bir meyve olması. Dondurucuda özelliğini ve lezzetini kaybetmiyor, uzun süre kalabiliyor. Dolayısıyla da kışın ortasında taze böğürtlen tüketebilirsiniz. Böğürtlenin sadece meyvesi değil yaprağı ve kökü de kansere karşı etkili.
- Düzenli yenilen böğürtlen yaşlılıktan kaynaklanan hafıza kayıplarını önlüyor.
- Ağız yaralarında, gerek taze ve gerekse kurutulmuş 20 gram böğürtlen yaprağı 1 litre suda haşlanırsa, bu çay ağız yaraları için çok faydalıdır.
- Kurutulmuş yapraklarından yapılan şurubunun kanı temizleyici etkisi de var. Bu şurup öksürüğü olanlara da iyi geliyor.
- Ayak yorgunluklarına çok iyi gelir. Ayak yorgunluklarında, böğürtlenin sürgünleri ve kökleri 100 grama 1 litre su ölçüsüyle kaynatılırsa, ılıyınca ayak banyosu olarak kullanılabilir.
- Güzellik için, böğürtlen çiçekleri ise 50 grama bir 1 litre su ölçüsü ile kaynatıldığı zaman, elde edilecek bu şifalı su eller için çok iyi bir güzellik losyonudur.
- Her gün yenen bir avuç böğürtlen kanserden korur. Yapılan araştırmalar böğürtlenin, bünyesinde barındırdığı antioksidanların bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser türlerine karşı koruyucu etkisi olduğunu ortaya çıkarmıştır.
- Kanı incelterek kan şekerini dengeleyen böğürtlen, diyabet rahatsızlıkları olan hastalar için önemli bir şifa kaynağıdır.
- Yaprakları kaynatılarak suyu ile gargara yapılırsa, diş eti ve bademciklerdeki iltihaplara iyi gelir.
- Kökleri kaynatılarak suyu içilirse böbrek kumunun ve taşlarının düşmesine yardımcı olur.
- Böğürtlenden şurup ve reçel de yapılır. Şurubu göğüs ve solunum yolları rahatsızlıklarında oldukça yararlıdır.
- Böğürtlen yaralara sürülürse iyileşmelerini kolaylaştırır.
- İyi bir antioksidandır. Vücuttaki zararlı maddelerin temizlenmesine yardımcı olur.
- Tansiyonu düşürür ve bedeni güçlendirir.
- Olgun böğürtlen idrar söktürücüdür ve kabızlığa iyi gelir.
- Tok tutan bir meyve olan böğürtlen zayıflamak isteyenler için de idealdir.
GOPÜ BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ BAŞKANI PROF. DR. GERÇEKCİOĞLU: -''BÖĞÜRTLEN, TOHUMUNDAKİ DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİ YÖNÜYLE ŞİFA KAYNAĞIDIR'' -''BÖĞÜRTLEN, A VE C VİTAMİNİ GİBİ ANTİKANSEROJEN MADDELER YANINDA YÜKSEK ORANDA ANTİOKSİDANT KAPASİTESİNE SAHİPTİR'' Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOPÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Resul Gerçekcioğlu, böğürtlenin kalp damar hastalıkları, gırtlak ve bağırsak kanseri, diyabet gibi birçok rahatsızlığa karşı şifa kaynağı olduğunu bildirdi. Prof. Dr. Gerçekcioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, böğürtlenin tedavi edici özelliklerinin yıllardır bilindiğini söyledi. Böğürtlenin, bolca B grubu vitaminleri içerdiğinden gelişim çağındaki çocuklar ile ileri yaşlardaki insanların sağlığı açısından oldukça faydalı olduğunu belirten Prof. Dr. Gerçekcioğlu, şöyle devam etti: ''Böğürtlen, A ve C vitamini gibi kanser önleyici (antikanserojen) maddeler yanında yüksek oranda antioksidant kapasitesine sahiptir. Antioksidant seviyesi serbest oksijen radikallerini absorbe etme yeteneğinin bir ölçüsüdür. Diğer yiyeceklerle karşılaştırıldıklarında özellikle siyah ahududu ve böğürtlenler oldukça yüksek oranda oksijen radikal emilim (ORAC) değerine sahiptir. Ayrıca antisiyonince en zengin yiyecekler arasındadırlar.'' Böğürtlende, kanseri engelleyen bir madde olan ellagic asit içeriğinin de fazla olduğunu bildiren Prof. Dr. Gerçekcioğlu, şunları kaydetti: ''Laboratuvar hayvanlarında yapılan çalışmalarda, ilk kanser oluşum hücrelerinin aktif kansere dönüşümünü ellagic asidin engellediği görülmüştür. Bu araştırmaların ışığında, insanlar arasında en yaygın iki kanser olan gırtlak ve bağırsak kanserlerinde de bu maddenin etkileri üzerinde çalışmalar odaklanmıştır.'' Tohumuyla tüketilen böğürtlenin, tohumundaki doymamış yağ asitleri yönüyle şifa kaynağı olduğunu anlatan Prof. Dr. Gerçekcioğlu, ''Bazı yağlarda ve fındıklarda bol miktarda bulunan sıradan lipophilic antoksidantlardır. Bunların böğürtlen, ahududu ve diğer bazı üzümsü meyvelerin çekirdeğindeki varlığı, vitamin E aktivitesine antioksidant potansiyeli sağlar'' diye konuştu. Üzümsü meyve çekirdeklerinde, kalp hastalıkları, diyabet ve kansere karşı etkili bir koruyucu olarak bilinen esansiyel yağ asitlerinin yüksek oranda bulunduğunu ifade eden Prof. Dr.Gerçekcioğlu, ''Bu yağların koroner kalp hastalıkları ve birçok kansere karşı koruyucu özellikleri vardır. Bu yağ asitleri, balıklardan ya da algler gibi deniz canlılarından elde edilebilir'' dedi. Besleyici değeri oldukça fazla olan böğürtlenin yetiştirilmesiyle ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Resul Gerçekcioğlu, böğürtlen ekili bir alanda dönümden 2-4 ton arası meyve alınabildiğini söyledi. Reçel, marmelat, meyve suyu, dondurma, pasta, ilaç, bitkisel çay gibi ürünlerin ham maddesi olan böğürtlenin sofralık tüketiminin de yaygın olduğunu anlatan Gerçekcioğlu, böğürtlenin kilosunun 4-6 TL arasında satıldığını belirtti. Prof. Dr. Gerçekcioğlu, Tokat'ta uzun yıllar sürdürülen adaptasyon çalışması sonucunda, böğürtlenin yöreye uygun çeşitlerinin belirlendiğini sözlerine ekledi. (AA)